Elon Musk geçen hafta ufak tanıtımmış gibi başladığı geceyi muhtemelen 2007’deki iPhone tanıtımından sonraki en muhteşem tanıtımla tamamladı. Hem Semi hem de yeni Roadster dünyaya tanıtıldı.
Elbette 2020’de yollara çıkacak Roadster geceyi çaldı, ama Semi de hiç hafife alınacak durumda değil. Roadster’la ilgili daha çok konuşacağımız kesin, ama gelin biz Semi’ye bakalım.
Semi’nin ilk olarak dikkati çeken özelliği elbette aerodinamik tasarımı. Daha ilk bakışta akışkan çizgileri gözüküyor, ama esas başarı bunu rakamlara vurduğunuzda çıkıyor. Semi’nin sürünme katsayısı dünyanın en hızlı arabası ünvanına sahip Bugatti Chiron’dan bile daha iyi. Klasik TIR’lara oranla ne kadar iyi olduğunu tartışmaya bile gerek kalmıyor.
Sürücü kabini ise satın alanın ihityaç ve beklentilerine göre özel tasarlanıyor. Klasik kabinin aksine sürü koltuğu tam ortada ve şöför kabinde ayakta durabilecek şekilde ayarlanıyor. Direksiyonun her iki yanında da geniş ekran dokunmatik kontrol panelleri bulunuyor. Elon Musk sunumda yataklı bir kabin için de imkanları olduğunu söyledi, ama bunun son halini ürün piyasaya çıkınca görebileceğiz muhtemelen.
Performansı da tabiki muadillerinin çok ötesinde bir araç olan Semi 0-100 hızlanmasını 36ton tam yükle 20 saniyede yapabiliyor, boşken 0-100 ise sadece 5 saniye. Tüm gücü arka tekerlerinde olan 4 elektrik motorundan elde eden Semi’de motorla ilgili bir çok parça da olmadığı için daha büyük pil alanı yaratılabilmiş. Bu sayede çektiği yüke ve yola bağlı olarak bir tam şarjla 480-800km yol yapabiliyor. Başka bir deyişle 2.5 şarjla Hakkari’den Edirne’ye gidebilir (2000km). Tesla’nın meşhur megacharge istasyonlarındaki yarım saatlik şarjla da 640km gidebiliyor boşken.
Bir başka önemli avantajı ise eğimlerdeki performansı. Tesla’dan yapılan açıklamaya göre %5’lik bir eğimi yüklü haldeyken bile 105km/h ile çıkabiliyor. Bu da özellikle bizim gibi dağlık ülkelerde yaşayan herkesi mutlu edecek cinsten. Tabi en formda rakibinin sadece 72km/h yapabiliyor olması da cabası.
Semi’nin bir başka önemli özelliği ise vites kutusunun vitessiz oluşu. Evet bu araç vites atmıyor ve tek vitesle işini çözüyor.
Bu tür araçlarda güvenlik deyince akla ilk olarak Volvo ve meşhur Van Damme reklamı geliyor. Fakat tahmin edebileceğiniz üzere Semi’de otopilot var. Sadece otopilot da yok, Tesla’nın her arabasında olan büyük ekran kontrol panelinden iki tane var. Bunlarda aynı zamanda otopilotla uyumlu kör nokta takibi ve kameralı ayna özellikleri de var. Ayrıca Elon Musk’a kalsa ayna bile koymayacaklarmış ama kanunen koymak zorunda kalmışlar. Belki yakın gelecekte bu kural da esneyebilir.
Semi’nin dizel motor kullanan rakiplerine oranla çeveye olan katkısını elbette belirteceğiz, ama asıl nokta bu araca sahip olunca değişiyor. Daha az motor parçası ve daha dayanıklı ve daha performanslı bir elektrik motoruyla yıllık bakım ve yedek parça masrafları büyük ölçüde kesiliyor. Bunun yanında dizel / elektrik fiyat farkını ve yolda performansla kazanılacak süreyi de hesaba katınca Semi yılda 200.000$’ın cepte kalmasını sağlıyor ve bu sayede 2 yılda masrafını çıkarıp sahibini kara geçirmiş oluyor eski aracına oranla.