Virgin Galactic Nihayet Uzayın Sınırına Ulaştı

14 yıllık bir çaba ve bir kazadan sonra hem uzay turizmi hem de dünya etrafında hızlı uçuşu hedefleyen Virgin Galactic uzayın sınırı kabul edilen 50 mil (80km) barajını geçti.

31 Ekim 2014 günü bir kaç seri hata sonunda bir ölüme sebep olan kaza şirketin uçuş güvenliği ve pilot eğitimi konusunda farklı bir yol izlemesine ve uzaya çıkış hayallerini bir süre ertelemesine sebep olmuştu. Özellikle yeni bir yakıt denedikleri ilk uçuşta yaşanan kaza sebebiyle yapılan araştırmalar sonlanana kadar sağlıklı bir deneme yapılamamıştı.

Sir Richard Branson

Aslında yakından takip ettiğim bir proje olmasına rağmen bu kazadan sonra ben de kopmuştum. Ancak görüldüğü üzere Richard Branson hiç boşlamamış ve neredeyse sıfır noktasından projeyi tekrardan ayağa kaldırmış. Zaten Elon Musk gibi çılgın girişimcilerden birisi olması da onu diğer şirket sahiplerinden ayıran bir durum.

Virgin Galactic

Tıpkı Elon ve SpaceX gibi amaç uzaya çıkışı ucuzlaştırmak ve zaman içinde de dünyadaki herkesin ulaşabileceği bir turizm yöntemine çevirmek. Sırf bu proje için iki tane sıfırdan modellenmiş araç kullanılıyor:

Uzay sınırına ve biraz daha üzerine ulaşmanın ilk hedef olduğu firmada amaç yolculara gerçek yerçekimsiz bir ortam ve harika bir dünya manzarası sunmak. Bunun yanı sıra dünyanın uzak noktaları arasında konforlu süpersonik uçuşlar gerçekleştirmek. Dünyanın önemli noktalarına uzay limanları kurup bu noktalar arasında uçuşlar da yapacaklar ve elbette tüm uçuşlar uzaydan olacak.

Uçuş sistemi basit gözükse de çeşitli zorulukları var. Öncelikle White Knight Two omurgasına Space Ship Two bağlanıyor ve yaklaşık 15.000 metreye çıkarıyor ve burada Space Ship Two ayrılıp çok kuvvetli motorunu çalıştırıyor ve kanat açılarını ayarlayarak yavaşça yükselmeye başlıyor. İnişteyse tıpkı Amerika’nın uzay mekiği programı gibi motorsuz bir şekilde süzülerek iniyor. Motorsuz iniş ne kadar korkutucu gözükse de bu süreçteki en güvenli adımın iniş olduğunu belirtmekte fayda var.

Uzayın aslında kabul gören iki sınırı var. Kimileri için 50 mil (80km) kimileri için 62 mil (100km). Elbette aradaki farkın sistem farkıyla da alakalı olan bir kısmı da yok değil. Fakat 80 kilometreye çıkınca o herkesin sorduğu dünyanın eğimini de artık görebiliyorsunuz. Fakat bu basit hesap farkının başarıyı engellemesine de izin vermemeliyiz. Dünyanın en az yakıtını harcayarak uzaya ulaşan firmasından bahsetmekteyiz artık.