İlk nesil Apple Watch çıktığında beğenmiş ama açıkçası yeterli bulmamıştım. Tıpkı iPhone’larda olduğu gibi “S” modelini beklemeye başladım.
Genelde bir iPhone alırken S modellerini tercih ederim (3GS, 5S, 6S gibi). Bunun sebebi genelde Apple ilk nesilde eksiklerini görüyor ve düzeltiyor, ama bir de satışları düşünerek yepyeni bir özellik ekliyor. Mesela 4S’te Siri, 5S’te parmak izi okuyucu, 6S’te ise 3D Touch eklendi.
Biraz uzun sürse de Apple Watch 2 nihayet geldi. Görsel olarak ilkinden çok farklı değil, ama içerik olarak aralarında ciddi farklar var.
Tasarım anlamında çok farklar yok dedik, ama görebildiğim kadarıyla biraz daha ince. Yine 38 ve 42mm boyutlarında üretilen saatlerde en büyük tasarım farkı altın modelin yerine seramik kasalı bir model yapılmış olması. Bu seramik olan model klasik paslanmaz çelik modellerden neredeyse 4 kat daha dayanıklı.
Hermes modelleri de ayrıca durmakta, altın modeli kalmasa da Hermes kayışlarla farklı bir hava vermek mümkün.
İşte esas fark burada yatıyor. Çünkü yeni nesil işlemci S2 çift çekirdekli bir işlemci, oysa ilk nesil işlemci S1 tek çekirdekli. Tabi Apple bununla yetinmemiş ve eski model saatlerin de işlemcisini güncellemiş: S1P. Bu da S2 kadar hızlı olmasa da çift çekirdekli bir işlemci.
S2’yi S1P’den ayıran esas özellik ise üzerinde GPS anteninin bulunması. Bu şekilde GPS için iPhone bağımlılığı ortadan kalkıyor ve hem iPhone’da hem de Watch üzerinde ciddi pil tasarrufu sağlanıyor. Aynı zamanda spor uygulamaları ve Pokemon gibi harekete bağlı oyunlar da hem performans olarak hem de takip olarak yeni Watch 2’de yer alabiliyorlar.
Bir diğer önemli donanımı ise yeni hoparlörü. 50 metreye kadar suya dayanıklı olan Apple Watch 2’yi dayanıklı yapan esas unsurlardan biri de hoparlörünün su geçirgenliği ve temizleme gücü. Basınç normale dönünce hoparlör otomatik olarak titreşim yaparak biriken suyu dışarı atıyor.
Force touch ekran da geliştirildi. Ekran yine OLED Retina ancak bir önceki modelden farkı neredeyse 2 katı kadar daha parlak olması. Aliminyum kasalarda Ion-X cam kullanılırken seramik ve çelik kasalarında safir kristali kullanılmış. Bu cam şu an iPhone 6S’lerde yer alan kameranın korumasını da yapan çizilmelere ve darbelere çok dayanıklı bir cam.
Beni esas çeken özelliğinin yeni GPS destekli işlemcisi olduğunu söyleyebilirim. Zihnimdeki Apple Watch bence telefona sadece Wi-Fi olmayan yerlerde bağımlı olmaktan öteye geçmemeli. Zaten sim kart takacak bir yer eklemek de neredeyse imkansız şimdilik. Bu özgürlük seviyesi ile daha kullanılır hale geldiği gibi iPhone’un pilini de (GPS’ini yemediği için) kurutamayacaktır.
Bunun yanı sıra suya dayanıklı olması ve yüzebilmek benim çok ilgimi çekti. Bugüne kadar tüm yüzüşlerimi elle Runkeeper uygulamasına kaydediyordum. Tabi göreceli hesaplar yapıldığından gerçek çalışmamın ne kadar olduğunu kestirmek oldukça zordu. Series 2 ile beraber artık benim gibi saat takmayı seven birisi havada, karada ve denizde rahatlıkla tıpkı normal bir saatmişçesine dolanabilecek ve spor yapabilecek.
Elbette ülkemize de geldikten sonra gidip deneyip tekrardan kafamda bir fiyat/performans değerlendirmesi yapacağım.