Ülkemiz Amerika’dan sonra Periscope’un en aktif ikinci ülkesi. Bu bizim teknoloji merakımızı ve belki de başkalarının hayatına olan merakımızı gösteriyor. Fakat Periscope uygulamasının fikrinin tohumunun Gezi Parkı’ndaki direniş olduğunu biliyor muydunuz?
Periscope’un CEO’su Kayvon Beykpour’a göre Türkiye “Hangi metriğe bakarsanız bakın mutlaka ilk beşte”. Fakat bu durum kendisini hiç şaşırtmıyor, çünkü Periscope ve ülkemiz onun için derinden bağlı. İşinden ayrılıp dünyayı gezerek girişimci olma yolunda ilerleyen Beykpour’un Haziran 2013’teki durağı da Türkiye olacaktı. Fakat o gelmeden 20-25 gün önce halk hareketleri zirve yapmış ve Gezi Parkı tüm dünyanın merkezi haline gelmişti.
Fakat gel gör ki Kayvon’a göre hiçbir kaynak onun için yeterli değildi (A AH NEDEN ACABA?). Ana akım medya (CNN başta olmak üzere) ve bir çok resmi Twitter hesabı onu korkutmaya başlamış veya yetersiz içerikten şikayetçiydi. Gerçekten neler oluyordu? Tüm ülke ayaklanmış mıydı? Biletini iptal etmesi mi lazımdı? İşte tam bu noktada aklına cin gibi bir fikir geldi: “Akıllı telefonlardan canlı yayın yapılsa, başkalarının gözünden parkın içinden, her açıdan görebilsek olayları” dedi, belki parkta küçük tatlı penguenler vardır onları da görürüm diye düşünmüş de olabilir.
İşte Periscope uygulaması böyle filizlendi, ya da Amerikalıların deyimiyle Inception’ını yapılmış oldu. Telsiz uygulamalarının cirit attığı bir zamanda vizyonerlik bu olsa gerek.
Kaynak: Buzzfeed