Neredeyse 1 senedir konuşulan iPad Pro, gerçekten tahmin edilen isimle dün akşam tanıtıldı. Bakalım bu devasa iPad’i farklı kılan unsurlar neler.
Öncelikle ekranı tahmin ettiğimiz gibi 12.9″. Çözünürlüğü de 2732×2048, yani 5.6 milyon piksel var ekranda. Başka bir deyişle 15″ Macbook Pro’dan daha fazla piksele sahip. Ancak bu ekranı farklı kılan altında yatan teknoloji. Ekranın yenileme sıklığını dinamik olarak hesaplayıp enerjiden tasarruf ediyor. Yani ana ekranda açık bıraktıysanız, ekran yenileme sıklığını düşürüyor. Başka bir deyişle dinlenirken kalbi yavaş, oyun oynarken hızlı atıyor. Bu sayede yine tüm gün, yani 10 saat pil ömrü sağlanıyor.
Ekranın bu boyu sayesinde standart bir laptop klavyesi ekrana sığıyor. Tabi en büyük avantajı da klavyenin çeşitlendirilebilmesi ve uygulamaya özel hale getirilebilmesi.
Bu devasa aleti ve muhteşem ekranı A9X işlemcisi kaldırmaya çalışıyor. 3. nesil bu işlemci 64-bit ve önceki modeline göre 2 katı hafıza bant genişliği sunuyor. Eski modeline göre işlemlerde 1.8 kat, grafiklerde 2 kat performans artışı sağlıyor. Fakat bunu tüm diğer taşınabilir bilgisayarlarla karşılaştırınca fark ortaya çıkıyor. A9X destekli iPad Pro piyasadaki tüm taşınabilir bilgisayarların %80’inden işlem bazında, %90’ından da grafik bazında daha hızlı. Bu işlemci o kadar kuvvetli ki iMovie uygulamasında aynı anda 3 tane 4k videoyu düzenleyebiliyorsunuz.
Büyük ekran sayesinde aynı anda iki uygulama kullanabilme daha da çekici hale gelmiş. Hatta karşılaştırmak gerekirse iPad Air 2’nin ekranı dikey olarak yatay bir Pro’ya sığıyor.
4 tane hoparlörü olan yeni iPad Pro ekranın tutulduğu şekle göre ses seviyelerine ayarlayarak daimi stereo ses sunuyor. iPad Air 2’den (6.1mm) sadece 0.8mm daha kalın olan iPad Pro (6.9mm) sadece 712 gram ağırlığında. İlk iPad’in bile 700 gram ve sadece 9.7″ ekrana sahip olduğunu düşününce bu değerler gerçekten inanılmaz.
Arkada 8MP bir kamera mevcut, bu şu an iPhone 6’larda bulunan kamerayla aynı. Tıpkı ön kamerası gibi: 1.2MP.
iPad Pro’nun altında yer alan 3 küçük daire yeni bir veri aktarma arayüzü. Manyetik olarak kitlenen bu port hem veri hem de enerji transferi sağlıyor. Bu sayede geliştirilen yeni klavyeli iPad kabı her daim size güzel bir klavye deneyimi sunuyor. Bluetooth bağlantısı sağlama derdi ortadan kalktığı gibi, klavyeyi şarj etme derdi de bitiyor. iPad şarj oldukça klavye de şarj oluyor.
Yıllarca hep parmağı savunan Apple sonunda tasarımcıları dinledi ve bu büyük ekrana yaraşır bir kalem geliştirdi. Kalemin özellikleri onu piyasadaki her üründen ayırıyor. Kalem kullanıldığında ekran pozisyonu iki kat daha hızlı buluyor. Ayrıca kalemin içindeki teknoloji sayesinde pozisyon, basınç ve eğim de hesaplanarak ekrana yansıtılıyor. Yani bir çizim programında keçeli kalem seçtiğinizde kalemin açısı ve uyguladığınız basınca göre kalemin gerçek çizgisi hesaplanıp çiziliyor.
Apple tahmin edildiği üzere iPad Mini’ye de son bir düzenleme yapmış. iPad Air 2’de ne varsa Mini’ye koyup Mini 4 olarak satışa sunuyor.
Kasım ayında piyasaya sürülecek olan iPad Pro’nun fiyatları ve kapasiteleri şu şekilde:
32GB Wi-Fi | 128GB Wi-Fi | 128GB Wi-Fi + GSM |
799$ | 949$ | 1079$ |
Pencil | Klavye kapak |
99$ | 169$ |