Bu yazıyı yazmazsam olmazdı. Özellikle bloguma Binali Yıldırım’ın bakanlığı döneminde başlamamış olmamdan doğan pişmanlığımı belki bu yazıyla bastırabilirim.
İtiraf ediyorum ben bir teknoloji aşığı, hastası ve bağımlısıyım. Çoğu zaman teknolojiyle olan ilişkimden dolayı sevdiklerimden sitem dolu laflar yedim. Haklılar ve ben de bu bağımlılık sendromunu atıp sadece takipçi olabilmek için elimden geleni yapıyorum. Hakkımda kısmını okuyanlar bilirler, ben bir bilgisayar mühendisiyim. Araştırma alanım sosyal ağlardaki mahremiyet olsa da özellikle yazılım mühendisliği konusunda kendimi geliştirdim.
Gelelim yazımızın konusu olan ve herkesin atıp tuttuğu 5G’ye. Evet 5G’ye en hızlı şekilde geçmeyi ben de istiyorum ve temenni ediyorum. Fakat ülkemizdeki teknoloji geliştirme düzeninde bu hızı engelleyen bir bürokrasi var. Yeni teknolojinin girişine teknoloji firmalarının rekabeti değil TİB karar veriyor. TİB’le ilgili görüşlerimi pas geçiyorum şimdilik. Fakat bu son açıklamalardan sonra gözüken bu sistemin değişip daha hızlı adapte olan bir metodun benimseneceği.
Fakat Binali Yıldırım’ın bulut teknolojisiyle ilgili yaptığı konuşmanın izleri hala sürmekte. Nedeni çok basit, çünkü 5G daha fikir aşamasında. Evet yanlış değil, alanında uzman kişiler buluşup konferanslar düzenliyor ve 5G’nin standartlarını tartışıyorlar. Hızı ne olmalı, hangi bant aralığında yayın yapmalı, bant genişliği ne kadar olmalı, ne kadar enerji tasarrufu sağlamalı konuları daha yeni konuşuluyor. Bu konferansları dünyanın hemen hemen tüm operatörleri takip ediyor ve destekliyor (bkz. Turkcell ilk kaynak, ikinci kaynak). Mutabakatın sağlanması bir yana bu uzmanların tek mutabık oldukları konu 5G’nin 2020’yi bulabileceği. Daha bu standartlar belirlenecek, ilk baz istasyonlar üretilecek, test edilecek, onaylanacak, ohooOOoo.
Bakın çok hızlı internet yapmak ayrı bir şey, bunu avuç kadar aletlerin pillerini yemeden antenlerini sömürmeden sunabilmek ayrı bir şey. Bugün telefonunuzun pili yüzünden duvar kağıdı gibi yaşıyorsanız ve mutluysanız size hemen 1 Gigabit internet verelim sorun değil. Yok pilim 3 gün dayansın internetim hızlı olsun, sesim de net gitsin diyorsanız o zaman oturup bekleyeceğiz. İsveç’teki gibi metroda 4G üzerinden dünyanın öbür ucundaki arkadaşınızla skype yapabilmek istiyorsanız bekleyin, yok girdiğiniz her ortamda ilk olarak wi-fi şifresi soruyorsanız size damadın amcasından 100 Megabit internet.