iPhone kullanmaya başladığım ilk yıllarda Jailbreaks’siz yaşayamazken artık neredeyse adını bile hatırlamaz hale geldiğim bu konu hakkında yorumlarımı yazmak istedim.
2008 başlarında Kanada’da yaşadığım dönemde Amerika’dan bir iPhone almıştım. O zamanlar SIM-kilitli olarak AT&T hattıyla satılan iPhone’ları kullanıma açabilmek için önce aktivasyon sürecini jailbreak yaparak aşıyorduk. Sonrasında da telefona içinde AT&T hattı olduğuna inandırmak için SIM kartın üzerine bir ufak çip takıyorduk.
Fakat artık neredeyse her ülkede kilitsiz olarak iPhone satılıyor, bu yüzden aktivasyon için jailbreak dönemi geride kaldı. Donanımsal kilitler de olmadığından çip takma devri de geçmişte kaldı.
App Store’un hayatımıza girmesiyle Cydia’dan indirilen bir çok uygulama kendini App Store’a taşıdı. Oyunlar da artık gelir modeli sebebiyle Cydia yerine App Store’u tercih eder oldular.
Benim gözümde bazı avantajları var elbette, ama belki de jailbreak en çok yarı/tam profsyonel kullanıcıya hitab ediyor. Başka bir deyişle android’in esnekliğini iOS’e getiriyor. Bunlardan ön plana çıkanları listeleyelim:
Aslında her geçen sürümde buradaki benzer özellikler iOS’e ekleniyor, ancak yukarıda saydıklarım çekici geliyorsa belki deneme amaçlı bir jailbreak yapabilene uğramanızda fayda var 🙂 Ben kişisel olarak 3 seneye yakın jailbreak iPhone kullandım ve bir noktada yeni sürümlere hemen geçememek, geliştiricilerinin kalitesinin değişmesiyle sıkılıp bıraktım.
Tabi bir de büyük bir sorun var, jailbreak yapılmış bir iPhone yapılmamış bir iPhone’a göre saldırılara ve hack’lere daha açıktır. Apple iPhone’u üzerinde kilitler ve alarm mekanizmasıyla size sunarken, jailbreak ile siz kapıyı çekip çıkıyorsunuz.