Dün kaybolan MH370’in 1 sene önce nerede kaybolduğundan bahsetmiştim. Bugünse 1 senedir nerelerin neden arandığına bir göz atalım.
Her uçak FDR ve CVR isimli iki karakutuyla gelir.
FDR – Flight Data Recorder: Uçuşla ve uçakla ilgili tüm teknik bilgileri ve kaptanların açıp/kapadığı herşeyi kaydeder.
CVR – Cockpit Voice Recorder: Uçuş boyunca kokpitteki tüm konuşmaları kaydeder.
Bu iki karakutu (ismi yanıltmasın parlak turuncu kutular) bağlantıları koptuktan sonra 30 gün boyunca sinyal veriyorlar. Bir uçak kaybolduğunda tüm uydular ve yeryüzü arama ekipleri bu sinyale konsantre olurlar.
Uçağın kaybolmasını takip eden günlerde hemen terörist temalı teoriler atıldı ortaya. Uçağa iki kaçağın bindiği veya uçağın kaçırıldığı/yönlendirildiği söylentileri ayyuka çıktı. Bazılarına göre de işin içince elbette uzaylılar vardı. Fakat bu süreçte çok önemli saatler hatta günler kaybedildi ve sinyalin aranması hep arka planda kaldı.
25. güne girildiğinde bir sinyal bulunmuş olabilineceği haberi yayıldı, fakat 5 gün içinde bu teyit edilemedi. Ancak acı gerçek sonradan ortaya çıktı, karakutuların sinyal pilleri 1 sene önce bitmişti ve değiştirilmeleri gerekiyordu.
Avustralya’nın 1500 ile 2500km açığındaki bölgelerde yoğunlaşan aramalar henüz sonuç vermiş değil. Buralardaki aramalar detaylı bir şekilde sürmekle beraber henüz somut bir ipucuna rastlanmadı.
Aramaların buralara yoğunlaşmış olmasının temel sebebi uçaklar karaya düştüğünde tüm dünyadaki deprem ölçüm aletleri tarafından titreşimi okunur, fakat okyanusa düştüğünde böyle bir okuma yapılamaz. Bu bölgenin özelliği uzaydan bakıldığından denizin üstünde bazı uçak parçalarına benzer şeylerin gözükmesiydi. Fakat muhtemel haritaya bakıldığından tek olası arama noktası olmayacağı da aşikar. Özellikle uçağın son yönüne bakılırsa insan şüpheye düşüyor.