Bir bilgisayar mühendisi ve bilgisayar bilimi meraklısı olarak Alan Turing denince benim de yüzüme bir tebessüm yerleşiyor. 2. Dünya Savaşı döneminde bugünkü modern savaş ekipmanlarının tüm atalarının icat edildiği gerçeği bir yana, günümüzü değiştiren bilgisayar da Alan Turing ve matematikçi arkadaşları tarafından Alman ordularını yenmek için icat edildi.
Alman orduları zamanının en ileri teknolojilerini kullanarak her gün değişen bir şifreleme sistemi geliştirmiş ve buna özel daktilolar icat etmişlerdi. Böylece hem şifreli mesaj yazılabiliyor hem de şifreli mesajlar tercüme edilebiliyordu ve diğer ülkeler bu mesajları çözemiyordu. İşte bu işi çözmesi için Alan Turing ve bir grup matematikçi İngiliz Devleti tarafından görevlendirilir ve tüm bilgisayarların atası olan Turing Makinası bu şekilde geliştirilir. Bu icat sayesinde Almanlar yenilgiye uğratıldı, ama daha önemlisi insanoğlu bilgisayar çağına girmiş oldu. Bununla da yetinmeyen Alan Turing “Turing Testi”ni de icat edecekti.
Daha önce “Enigma” adıyla bu sürecin bir kısmını anlatan bir film çekilmiş olsa da ilk defa Alan Turing’in tanıtıldığı bir film çekildi: The Imıtation Game. Bilgisayarı basitçe kullanan birisi de olsanız, benim gibi bilgisayar mühendisliğine hayatınızı adamış da olsanız mutlaka bu filmi izleyin, çünkü Alan Turing’in hayatı zor ve sancılıydı. Meyve veren ağaç taşlanır misali değeri çok uzun süre “büyükler” tarafından bilinememiş, ama vefalı meslektaşları sayesinde buluşu ilerlemiş ve neredeyse herkesin evine ve cebine girebilmiştir.