Çarşı grubu her zaman polisle yakın temas içinde olmuş, çoğu zaman grubun bir kısmı geceyi karakolda geçirmiştir. Hatta mahalledeki bir çok polisle de muhabbetleri vardır, ama gel gör ki onları darbeye teşebbüsten yargılamaya çalışınca o kıvrak zekaları bilinen tüm savunma ve yargılama tekniklerini çöpe atmıştır.
Bu kıvrak zekayı, maçlarda sinirden beste üreten zihinleri çapraz sorgular veya basmakalıp sorularla yapmadıkları bir şey konusunda itiraf ettirtmek neredeyse imkansızdır. İşte bunların bir kaç örneği:
Hakim: “Darbe yapmaya çalıştınız mı?”
Cem Yakışkan: “Gücümüz olsa Beşiktaş’ı şampiyon yapardık”
Koray Yalnız: “Gezi’de ehliyetim yoktu, toma ya da dozer kullandığım iddiası asılsızdır.”
Erdem Işık: “Evdeydim, kız arkadaşıma hava atmak için yazdım.”
Mersinli Giray: “Polise neden saldırayım, saldıracaksam Fenerli ya da Galatasaraylıya saldırım.”
Ve en önemlisi tabiki kapanış isteği: “Liverpool’la maçımız var yurtdışı yasağımın kaldırılmasını istiyorum.”