Gareth Bale, Real Madrid’e ilk transfer olduğunda bu yükün altından kalkıp kalkamayacağı merak ediliyordu. Hele ki takımda Ronaldo gibi bir lider figürü varken Tottenham’ı ve Galler Milli Takımı’nı sırtlamış adamın bir güç boşluğuna düşeceği bile konuşuluyordu.
Ancak genel sezon performansı sakatlıklara rağmen iyi bir düzeyde seyreden Bale, dün gece İspanya Kral Kupası finalinde dünya üzerinde her takımı sırtlayabileceğini kanıtladı. Attığı gol ise gücünün, hızının, tekniğinin ve hırsının ödülüydü. Benzema’nın her zaman olduğu gibi tel tel döküldüğü ikinci yarıda topa basıp takımını rahatlatan adam oldu, tribünden maçı izleyen Ronaldo’nun bile yüreğine su serptiğini gördük.
Attığı golde ulaştığı hız gecenin konusu olsa da, daha zayıf bir oyuncu olsa Bartra’nın müdahalesiyle kendini yedek kulübesinde bulabilirdi. Bale’in hızına yetişemeyeceğini anlayan Bartra tatlı-sert bir şekilde “virajı geniş alarak” Bale’i kesmeye çalıştı, ama başarılı olamadı.
Maçın diğer öne çıkan konuları da Messi ve Neymar’ın performansları oldu. Neymar daha hareketli gözükse de Brezilya’daki gibi rahat oynayamadığı ve sert savunmaların arasında kaybolduğu gayet net. Messi’nin ise sakatlık sonrası formunu Dünya Kupası’na göre hazırlamaya çalıştığını görebiliyoruz. İsteksiz görüntüsünün altında kendini yormadan oynuyor ve milli takım için dinç tutuyor.